
Tıpkı Türk bayrağında yer alan hilal-yıldız ve Japon bayrağında bulunan güneşin, bir tam günü oluşturması gibi…
Tıpkı Anadolu’daki kadim medeniyetlerinin bugüne ulaşmış izlerinde ve Türklerin orta Asya’dan bu yana taşıdıkları “Kün-Ay” sembolünde olduğu gibi…
Çünkü tüm medeniyetler her gün doğan güneşle yeni bir güne başlar ve diğer güne ay yıldızın altında bağlanır.
Göbeklitepe’nin, Hititlerin, Hunların ve Osmanlının bu coğrafyaya bıraktığı ortak miras olan Kün-Ay, tüm insanlığa mesajını bu kez Expo 2025 Osaka’dan verecektir.
Tıpkı Anadolu’daki kadim medeniyetlerinin bugüne ulaşmış izlerinde ve Türklerin orta Asya’dan bu yana taşıdıkları “Kün-Ay” sembolünde olduğu gibi…
Çünkü tüm medeniyetler her gün doğan güneşle yeni bir güne başlar ve diğer güne ay yıldızın altında bağlanır.
Göbeklitepe’nin, Hititlerin, Hunların ve Osmanlının bu coğrafyaya bıraktığı ortak miras olan Kün-Ay, tüm insanlığa mesajını bu kez Expo 2025 Osaka’dan verecektir.

“Kün-Ay”
Anadolu’da Kün-Ay Simgesinin Anlamı ve Önemi
Kün-ay simgesi, Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yere sahip olan ve köklü anlamlar içeren bir motiftir. Güneş ve ayın bir araya gelmesinden oluşmaktadır.
Simgenin Anlamı:
• Denge ve Uyum: Gök cisimlerinin doğal döngüsünü ve bu döngünün evrensel denge ve uyumdaki önemini temsil eder.
• Yaşam Kaynağı: Türklerin doğaya ve gök cisimlerine duyduğu saygıyı ve bu saygının kaynağını simgeler.
• Dişil ve Eril Güçlerin Birleşimi: Ay Hanım’ın dişil doğurganlığı ve Ülgen’in eril gücü, birlikteliğin ve ailenin önemini vurgular.
• Zaman ve Sonsuzluk: Güneş’in her gün doğuşu ve batışı, Ay’ın her ay değişen evreleri, Türklerin zamana ve sonsuzluğa dair inançlarını yansıtır.
Anadolu’da Kün-Ay Simgesinin Anlamı ve Önemi
Kün-ay simgesi, Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yere sahip olan ve köklü anlamlar içeren bir motiftir. Güneş ve ayın bir araya gelmesinden oluşmaktadır.
Simgenin Anlamı:
• Denge ve Uyum: Gök cisimlerinin doğal döngüsünü ve bu döngünün evrensel denge ve uyumdaki önemini temsil eder.
• Yaşam Kaynağı: Türklerin doğaya ve gök cisimlerine duyduğu saygıyı ve bu saygının kaynağını simgeler.
• Dişil ve Eril Güçlerin Birleşimi: Ay Hanım’ın dişil doğurganlığı ve Ülgen’in eril gücü, birlikteliğin ve ailenin önemini vurgular.
• Zaman ve Sonsuzluk: Güneş’in her gün doğuşu ve batışı, Ay’ın her ay değişen evreleri, Türklerin zamana ve sonsuzluğa dair inançlarını yansıtır.

Simgenin Önemi:
• Kültürel Kimlik: Türklerin tarih boyunca kullandıkları çeşitli sanat eserlerinde, bayraklarda ve diğer objelerde görülebilir.
• Manevi Anlam: Türklerin gök tanrısına ve doğaya duyduğu saygıyı ve evrensel dengeye olan inancını temsil eder.
• Milli Birlik ve Beraberlik: Farklı coğrafyalarda ve zamanlarda yaşayan Türkler, bu ortak sembolde bir araya gelerek birlik ve beraberlik duygularını ifade ederler.
• Kültürel Kimlik: Türklerin tarih boyunca kullandıkları çeşitli sanat eserlerinde, bayraklarda ve diğer objelerde görülebilir.
• Manevi Anlam: Türklerin gök tanrısına ve doğaya duyduğu saygıyı ve evrensel dengeye olan inancını temsil eder.
• Milli Birlik ve Beraberlik: Farklı coğrafyalarda ve zamanlarda yaşayan Türkler, bu ortak sembolde bir araya gelerek birlik ve beraberlik duygularını ifade ederler.
DÜN: “YESTERDAY”
Gün zamansal bir tanımken, bugünümüzü anlamlı kılan değer ise “dün”dür yani geçmişimiz ve tarihimizdir. Konseptimiz dahilinde kadim geçmişimizi “Yesterday” başlığı altında ziyaretçilerimizle paylaşacağız.
Tarihe yön veren Anadolu medeniyetlerinin yanı sıra (Hititler, Urartular, Lidyalılar, Asurlular, Babil, Frigya, Roma, Selçuklu, Osmanlı) Türk-Japon ilişkileri (Ertuğrul Fırkateyni vb.) bağlamında ele alınan “Yesterday” bölümü, ziyaretçilerin zengin Anadolu kültürüne ve tarihi boyut içerisinde Türk-Japon ilişkilerine tanıklık etmesini de amaçlamaktadır.
Gün zamansal bir tanımken, bugünümüzü anlamlı kılan değer ise “dün”dür yani geçmişimiz ve tarihimizdir. Konseptimiz dahilinde kadim geçmişimizi “Yesterday” başlığı altında ziyaretçilerimizle paylaşacağız.
Tarihe yön veren Anadolu medeniyetlerinin yanı sıra (Hititler, Urartular, Lidyalılar, Asurlular, Babil, Frigya, Roma, Selçuklu, Osmanlı) Türk-Japon ilişkileri (Ertuğrul Fırkateyni vb.) bağlamında ele alınan “Yesterday” bölümü, ziyaretçilerin zengin Anadolu kültürüne ve tarihi boyut içerisinde Türk-Japon ilişkilerine tanıklık etmesini de amaçlamaktadır.
BUGÜN: “TODAY”
Türkiye, tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve dünya mirasının korunmasında önemli bir rol oynamıştır.
Türkiye, tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve dünya mirasının korunmasında önemli bir rol oynamıştır.
ALTIN ÇAĞ-TÜRKİYE YÜZYILI: “HEYDAY”
Türkiye Yüzyılı küresel bir iddiadır. Birçok alanda Türkiye’yi küresel etki gücü olarak konumlandırmayı hedefleyen bir vizyon yaklaşımıdır. Expo 2025 Osaka, 100. Yılını global bir vizyona taşıyan ülkemiz açısından yepyeni bir yaklaşımı ifade etmektedir.
Kadim medeniyetlerin üzerinde yükselen, bu yönüyle derin bir birikime sahip olan ve 100. yılını kutlayan Türkiye’nin, var olan güçlü değerleriyle dünyaya sunduğu katkıları artırma yolunda önemli bir adım olan 2025 OSAKA EXPO’su dünyada Türkiye Yüzyılı’na dair global rıza ve kabul tohumlarının atılacağı ilk ve en önemli mecradır.
“Medeniyet inşa etmek elbette zordur. Emek ve zaman gerektiren bir iştir. Ama en az bunun kadar önemlisi bu medeniyetin ürünlerine ve kültürüne sahip çıkmak onu yaşatmak, devralınan mirası daha da geliştirmektir.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi Türkiye’nin bu rolü, günümüzde de devam etmekte ve Türkiye’yi “medeniyetlerin koruyucusu” olarak konumlandırmaktadır.
Türkiye Yüzyılı küresel bir iddiadır. Birçok alanda Türkiye’yi küresel etki gücü olarak konumlandırmayı hedefleyen bir vizyon yaklaşımıdır. Expo 2025 Osaka, 100. Yılını global bir vizyona taşıyan ülkemiz açısından yepyeni bir yaklaşımı ifade etmektedir.
Kadim medeniyetlerin üzerinde yükselen, bu yönüyle derin bir birikime sahip olan ve 100. yılını kutlayan Türkiye’nin, var olan güçlü değerleriyle dünyaya sunduğu katkıları artırma yolunda önemli bir adım olan 2025 OSAKA EXPO’su dünyada Türkiye Yüzyılı’na dair global rıza ve kabul tohumlarının atılacağı ilk ve en önemli mecradır.
“Medeniyet inşa etmek elbette zordur. Emek ve zaman gerektiren bir iştir. Ama en az bunun kadar önemlisi bu medeniyetin ürünlerine ve kültürüne sahip çıkmak onu yaşatmak, devralınan mirası daha da geliştirmektir.”
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da işaret ettiği gibi Türkiye’nin bu rolü, günümüzde de devam etmekte ve Türkiye’yi “medeniyetlerin koruyucusu” olarak konumlandırmaktadır.